Beni Baştan Yarat!!

 (Sınıfımın kapısından çekilmiş bi manzara)

Hayır tabii ki ben de biliyorum yeni evin yeni bir hayat getirmeyeceğini ama insan evladıyız işte umut etmeden de olmuyo ki.. Ev sahibimin yaklaşık 3 ay önce arayıp ricası (!!) üzerine aynı binanın (ki hepsi kendisinin) 5. katına taşınmış bulunmaktayım. Böyle boş hayaller, bilimum gelecek cümleleri, oleeyy bende asansöre bincem nidaları... Kısaca bol keseden atıyorum. Ev iyi, hoş, güzel, böle bulutlara yakın, caddeye tepeden bakış falan da bir sorun var! Kardeşim benim boy 1.59,5 (ciddiyim buçuğu da var!) bu yükseklik bana fazla, ay içim fena oluyo balkonda oturamıyorum, aşağı bakmasam başka yer yok ki bakcak, neyse..

Asıl meseleye gelecek olursak çok canımı sıkan bi durum var sizinle paylaşayım istedim. Hani kozmetikçiye gidersiniz de bir sürü ürün dener, elinizi, kolunuzu boyar, sim içinde kalırsınız. Hatta sizin "potansiyel alıcı" tavrınızdan ağzı sulunan satıcı abla verir de verir ürünleri elinize.. Sonra son derece kalitesiz ıslak mendil uzatırlar elinizi silin diye.. Heh işte o simler saatlerce elinizde, avcunuzda ve hatta pantolonunuzda kalır da arkadaş sabah sürdüğüm allık neden akşam üstü çoktan beni terk etmiş oluyor?? Ben anlamıyorum ki neden böyle oluyo, hayır yani bende eksik olan ne??

Yanıma alayım tazeleyim desem, hayatta gelemem çıkar, sür, temizle fırçayı, kaldır.. Hem zaten heryer bakteri dolu kıyamam ben ona, bi de adım çıkmış okulda "metropol kızı" diye.. Yüz bazı desen hiç biriyle henüz anlaşamıyorum ya çok katı ya çok cıvık.. Amaan "gıldır gıcık" işler, takıldı mı kafama bi kere çıkmaya görsün, çözcem bu durumu yakında, evet..

Bak mesela şimdi aklıma geldi, neden testerken yumuşacık olan bol pigmentli farlar alıp eve gelince kazık gibi çıkması yetmezmiş gibi sürdüğünde hiç rengi olmaz?? Ya da ne kadar güneş kremi sürüp onu tazelesende yanmaya devam eder, közde tavuk kıvamına gelirsin ki yaz daha gelmeden???

Daha bunun gibi bir sürü saçma soru var kafamda.. Hatta sık sık sorarım Neden Ben! diye..  Sorun elbette bende bunu da biliyorum ama cevapları bilseydim yaşamanın anlamı olmazdı diyerekten ne kadar felsefik bir insan olabildiğimi de gösterdiğimi düşünüyorum, saygılar..

Not: (Söylemeyi unuttum) buradan çok sevgili servis şoförümüz İbo'ya kocaman bir alkışşş!! Bkz: "Hocaaa kuşlar bile yumurtladı sende hala tık yok!" Allahııımm neden beeenn!!!!!

Sevgilerimle..