Ufacıktık, tefecik hatta birazda içi dolu turşucuk, top oynadık acıktık...
Ulan ne ara bu hale geldik..
****
Bundan aylaaar evvel Sergül yani Yolun Neresindeyim blogunun sahibi yazmıştı "Burası Türkiye" diye de millet verip veriştirmiş, yazmadığı halde Türk'lüğe hakarete kadar vardırmışlardı olayı..
Bugün ekranlarda neler dönüyor da bir Allah'ın kulu "hoop" demiyor.
Neyse konu bu değil, konu evet anacım Burası Türkiye..
Yer güzel ülkemin güzel sahil köylerinden biri.. Yok dur köy değil düpedüz ilçeden hallice bir memleket..
Böyle deniz kenarı salon salomanje deniz manzarası yanınada balık ve malum içecek, hani ayrana benzeyen, reklam olmasın o bakımdan..
Bayan yanı deniz kenarı kaparsan mekanda senden kralı yok bak öyle güzel bir ortam ama...
İşte o ama beni benden alır götürür.
Aması Türküz yerli turistiz adam yerine konmamalıyız.
Arka masa turist ona balığın en güzeli sana "abi kusura bakma aşçı çok yoğun ondan fazla pişti!"
Arka masa turist ona salatanın taze yeşilliği sana "hay allah ablacım kusura kalma yeşillikler biraz bekledi!"
Arka masa yine turist ona kaymağın tazesi sana "yok canım ne bozulması tazecik kaymak, emin misiniz??"
!!!!!!
Yok valla küfür etmiyorum diyorum Burası Türkiye...
****
Adam engelliye özgürlük parkı yapmış bir tane rampa yok! Neden? Burası Türkiye....
Mis gibi sahil parkı koymuş bir tane çöp kutusu yok sebep?? Yemiş yeme arkadaşım, su da içme, hatta öl sen banane çünkü Burası Türkiye...
Ne ben önemliyim ne sen ne de öbürü çünkü sefil tatilci ucuz olsun diye sahil köycüğüne gelirsen böyle olur, git Bodruma bak bakalım nasıl güzel herkes...
Neden? Çünkü orası Yabancı Turist Türkiye..
Elbette buradan varacağım nokta ne siyaset ne sistem ne de rejim..
Çünkü ben ne bunları anlatmaya mukderim ne de haddimdir.
Adam yazmış aç oku! Fekat korkuyorum bunu da alacaklar içeriye zaten şurda 3-5 kişi falan kaldılar.
Sahi beraber yürüdük mü biz hiç sizinle?
****
Gece gece bu saçmalama iyi gelmiştir eminim hepimize..
Farkındayım hala bir noktaya varamadım. Fakat elimde 2 nokta var biri;
Döndüm anacım buralara.. Pek bir ara vermiştim az saçmalayayım dedim nasıl iyi olmadı mı?
Ve sonuncusu; evliliğe bağlamazsam bişiyleri çatlarım malum:
Ben: Ulen var ya senden ne köy olur ne kasaba hea..
Eşim: Haklısın hayatım benden ne köy olur ne de kasaba, benden olsa olsa "büyükşehir" olur!
Sevgilerimle...
Hay ağzına sağlık. Ben de ne zaman geri dönecek diye bekliyordum. Dönüşün muhteşem oldu. Eşine de selamlar. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) aleyküm selam efendim :))
SilHahahayyt, altına imzamı atarım bitli bir yerli turist olarak! Bitli turist kategorisine girdiğimden, kalender sayılırım aslında ama böyle kakalamaya varan saygısızlık görünce dayanamıyorum ben. Balayında kaldığımız Ölüdeniz civarındaki otelde İngilizler fink atıyordu, bara gidiyorum - sesimi duyuramıyorum, yemekte bizim masayla ilgilenen yok - el kol işaretleriyle maymun olarak masaya garson çağırıyoruz, dedim bu böyle olmayacak: bara gittim "could i have a fresh orange juice please?" didim, "yes madam" didi ama suratıma bakakaldı herif, ama nasıl neden gibicesine :) Ondan sonra da hiç ikiletmedi sağolsun, ama refleks olarak yabancılara iyi yerli turiste kaka davranmayı huy edinmişler ya, sinir oluyorum! Bu da böyle bir anımdır efenim :))
YanıtlaSilBu arada büyükşehire selam ve hörmetler efenim :)
Efendim söyleyecek laf bulamıyorum bu da öküzlüğün daniskasının da öküzü bir anı olmuş cidden.. ağız burun dalmak lazım böylelerine ama bunlar yine yapar yine yapar! onunda size selamları var :D
SilSeverek okudum ben bu kitabı, zaten Yılmaz Özdil'i severim :) ama biraz yüzeyseldi, daha derin mevzular bekliyorum :))
YanıtlaSilsevgiler
http://nypdsena.blogspot.com/
Ne kadar dürüst bir yazı. Severek okudum teşekkürler. http://matmazeella.blogspot.com/
YanıtlaSilRica ederim çok memnun oldum böyle düşünmenize :))
SilGerçekten çok içten çok gerçek bir yazı!Tebrikler...
YanıtlaSilSizede bu yorumunuzla ne kadar içten olduğunuzu gösterdiğiniz için teşekkür ederim :)
Sil